Işık Üniversitesi Kurumsal Akademik Bellek

Işık Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Yayın
Stylistic analysis of the Holy Icons from Saint George Church in Yenikoy, Istanbul
(Athens Institute for Education and Research (ATINER), 2024-04) Onurel, Ruhiye; Şarlak, Eva Aleksandru
The main subject of the research is to analyse the multi-themed sacred proskynetarion icons in Yeniköy Ayios Yeoryios (St. George) Metochion Church, one of the three metochion churches of the Jerusalem Orthodox Patriarchate in Istanbul. Although it is known that the icons found in the metochion churches in Istanbul have not been studied before, the icons belonging to the church in Yeniköy from these structures were included in the research. Due to the limitations of the article, which prevented the evaluation of all the icons in the church, the research focused solely on the technical and stylistic features of the multi-themed proskynetarion icons. Proskynetarions, also known as the pilgrim icons, contain depictions of the Church of the Holy Sepulcher in Jerusalem due to their characteristics. The presence of proskynetarions in this place is directly related to the fact that Yeniköy Ayios Yeoryios Church is a Metochion affiliated to the Jerusalem Patriarchate. Icons are accepted as important works of art in the frame of art history, as well as their liturgical role as manifestation and visual representations of the sacred. It is important to reveal such previously unpublished works, to evaluate them iconographically and to bring them to the art history literature with their semantic context. In the study, a brief historical overview of the status of the Jerusalem Orthodox Patriarchate and the relations between the two patriarchates is presented. At the same time, the location of the building, the architectural plan type, the periodical features in the exterior and interior decoration are mentioned.
Yayın
Kişilerarası duygu düzenlemenin ve algılanan romantik ilişki kalitesinin psikolojik sıkıntı üzerindeki etkisi
(Manisa Celal Bayar Üniversitesi, 2025-03-26) Yılmaz, Simay; Yazıcı, Sena; Akçinar, Berna
Mevcut çalışmanın amacı, kişilerarası duygu düzenleme stratejilerinden yatıştırılma alt boyutunun ve algılanan romantik ilişki kalitesinin psikolojik sıkıntı üzerindeki etkilerini incelemektir. Araştırmaya, uygun örnekleme yöntemiyle seçilen 18-65 yaş arası, romantik ilişki içinde olan 230 yetişkin katılmıştır. Araştırmada “Kişilerarası Duygu Düzenleme Ölçeği”, “Algılanan Romantik İlişki Kalitesi Ölçeği” ve “Depresyon, Anksiyete ve Stres Ölçeği” kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre yatıştırılma stratejisinin kullanım düzeyi psikolojik sıkıntı düzeyini anlamlı ve pozitif yönde [F(1, 229) = 5.49, ß= .15, p<.05]; algılanan romantik ilişki kalitesi düzeyi psikolojik sıkıntı düzeyini anlamlı ve negatif yönde (F(1, 229) = 14.60, ß= -.25, p<.001) yordamaktadır; yatıştırılma düzeyi, algılanan romantik ilişki kalitesi düzeyini istatistiksel olarak anlamlı şekilde yordamamaktadır [F(1, 229) = 0.55, ß= .05, p = .461]. Aracılık analizi sonuçları, algılanan romantik ilişki kalitesinin yatıştırılma ile psikolojik sıkıntı arasındaki ilişkide anlamlı bir aracılık etkisi olmadığını göstermektedir (b= -.0124, SH=.0191, %95 GA[-.0536, .0228]). Çalışmanın bulgularının terapistlere bireylerin duygu düzenleme stratejilerini iyileştirme ve psikolojik sıkıntısını azaltma konusunda yol gösterebileceği düşünülmektedir.
Yayın
Call-outs for pre-hospital emergency health services and determination of factors associated with case outcomes in Türkiye: analysis of the pre-pandemic five-year period
(Gümüşhane Üniversitesi, 2025-03-23) Naldöken, Neriman; Acuner, Deniz
The aim of the research is to determine the frequency of use of pre-hospital emergency health services by region in Turkey, to compare them according to some variables, and to determine the factors associated with case outcomes. Since the use of emergency healthcare services showed extraordinary differences during the pandemic period, the five-year period before the pandemic was examined. For this purpose, secondary data received from the General Directorate of Emergency Health Services of the Ministry of Health were grouped according to the statistical region classification of TÜİK; The frequency of use of emergency health services by region and year was examined, the case frequency was compared according to some variables (age, gender, reason for call, crime scene, preliminary diagnosis, case outcome) and the case results (death, transfer, on-site intervention) were compared according to some variables (number of personnel), number of ambulances, number of station, case age group, call reason, crime scene) were determined. Independent sample t test, independent sample one-way analysis of variance and correlation analysis were used in the research. As a result of the research; It has been determined that the frequency of pre-hospital emergency cases is increasing, and cases that are over 60 years old, due to illness, occurring at home and resulting in transplantation are encountered more frequently. Additionally, a negative relationship was found between the number of emergency medical stations, the number of ambulances and the number of paramedics/EMTs and the fatality of cases. It has been determined that the location of the emergency incident and the reasons for the call are also related to the outcome of the incident. In this context, it is recommended to increase pre-hospital emergency health services resources (emergency aid station, ambulance, health manpower) in terms of quality and quantity.
Yayın
2000 sonrası Türk sinemasında kadına şiddetin değerlendirilmesi
(Hayrettin İvgin, 2025-06-24) Kazancı, Dilara
2000’li yılların başlangıcı bir yandan kadınlara yeni hukuksal hakların tanındığı, diğer yandan kadına yönelik şiddet, kadınların iş gücüne katılımı gibi sorunların öne çıktığı bir dönem olmuştur. Kadınlar için toplumsal açıdan hem olumlu hem de olumsuz değişimleri barındıran 2000 ile 2016 yılları arasına odaklanılan bu çalışmada, kadına yönelik şiddetin izleyici sayısı milyonları aşan popüler Türk filmlerinde nasıl sunulduğunun çözümlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda gişe rakamlarına göre en fazla izleyiciye ulaşan 100 film içerik (doküman) analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Filmlerde kadın karakterlerin maruz kaldığı fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik şiddet türleri incelenmiş ve davranışsal göstergeler üzerinden kodlanarak analiz edilmiştir. Filmlerde karakterlerin şiddet gördükleri ya da uyguladıkları mekanlar, ‘kamusal alan’ ve ‘özel alan’ ayrımıyla belirlenmiştir. Araştırmanın sonuçları, 100 filmin 83’ünde kadın karakterlerin, fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik şiddet türlerinden bir veya birkaçına maruz kaldığını göstermiştir. İncelenen filmlerde en yaygın biçimde temsil edilen şiddet türünün duygusal şiddet olduğu belirlenmiştir. Duygusal şiddet %80’lik oranla, fiziksel (%38), cinsel (%14) ve ekonomik şiddetin (%7) toplamından (%59) fazladır. Filmlerde kadın karakterlere şiddet uygulayan kişiler sıklıkla partnerleri (%25) ya da eski partnerleri (%13) olmuştur. Kadınlara şiddet uygulayan kişiler arasında, erkek iş arkadaşlarının (%13) ikinci sırada gelmesi dikkat çekmiştir. Kadınların kamusal alanlarda şiddete maruz kalma oranlarının (%41) özel alanlara (%21) göre daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Kadınların maruz kaldıkları ve uyguladıkları şiddet karşılaştırılmalı olarak incelendiğinde cinsel ve ekonomik şiddet oranlarındaki farkların, duygusal ve fiziksel şiddet oranlarındaki farklara göre daha yüksek olduğu görülmüştür.
Yayın
Olumsuz çocukluk çağı yaşantıları ve deprem sonrası travma ilişkisinde psikolojik sağlamlığın moderatör etkisi
(Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-11) Hasateş, Mahmut Can; Ünver, Buket; Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Klinik Psikoloji Doktora Programı; Işık University, School of Graduate Studies, PhD (Doctorate) Program in Clinical Psychology
Travmatik olayların kişiler üzerindeki psikolojik etkileri üzerine yapılan araştırmalar, başlangıçta travma sonrası stres tepkilerine odaklanmış olsa da bazı bireylerin bu tür deneyimlere karşı neden daha dirençli oldukları merak konusu olmuştur (Gibbs, 1989; Holgersen vd., 2011; Holen, 1990; Werner, 1989). Psikolojik sağlamlık olarak da adlandırılan bu direncin, travmatik deneyimlerle olan ilişkisi farklı değişkenlerle yapılan çalışmalar sayesinde daha da belirginleşmiştir. Psikolojik sağlamlığın algılanan sosyal destek, stresle baş etme tarzları, bütünlük duygusu gibi değişkenlerle ilişkili olduğu birçok çalışma tarafından ortaya konmuştur. Ayrıca, psikolojik sağlamlığı olumsuz yönde etkilediği de bilinen çocukluk çağı travmalarının, kişileri travmatik yaşantıların olumsuz etkilerine karşı daha açık hale getirdiği ve doğal afet veya diğer olumsuz yaşam olaylarına karşı kişilerin incinebilirliklerini arttırdığı belirtilmektedir (Coates vd., 2013; Lowe vd., 2015; Sakız ve Aftab, 2019; Taylor vd., 2010; Todd ve Worell, 2000). Bu çalışma ile hem algılanan sosyal destek düzeyi, stresle baş etme tarzları ve bütünlük duygusu gibi değişkenlerin psikolojik sağlamlık üzerinde yordayıcı gücü olup olmadığının hem de çocukluk çağı travmaları ve deprem sonrası deneyimlenen TSSB arasındaki ilişkide psikolojik sağlamlığın biçimlendirici bir etkisinin olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada, 6 Şubat 2023 tarihli ve Kahramanmaraş merkezli depremleri deneyimlemiş 140 katılımcı (%47 kadın) ve deprem bölgesi dışındaki kontrol grubunu oluşturan 240 katılımcı (%67 kadın) olmak üzere toplamda 346 katılımcıya ulaşılmıştır. Uygun örnekleme yöntemi ile veri toplanmıştır. Demografik Bilgi Formu, Yetişkinler için Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği, Çocukluk Çağı Travmaları Anketi, DSM-5 için Travma Sonrası Stres Bozukluğu Kontrol Listesi, Revize Edilmiş Tutarlılık Duygusu Ölçeği, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği ve Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Analizler, SPSS paket programı ve AMOS programı ile gerçekleştirilmiştir. Kontrol grubu örnekleminde Revize Edilmiş Tutarlılık Duygusu, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek, Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeğinin alt boyutlarından olan Kendine Güvenli Yaklaşım, Çaresiz Yaklaşım, Boyun Eğici Yaklaşım ve Sosyal Destek Arama değişkenlerinin psikolojik sağlamlığı anlamlı bir şekilde yordadığı görülse de (p<.00) psikolojik sağlamlığın, çocukluk çağı travmaları ve TSSB arasındaki ilişkide biçimlendirici etkisi istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (β2= .27, p= .88). Benzer biçimde, deprem sahası örnekleminde Revize Edilmiş Tutarlılık Duygusu, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek, Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeğinin alt boyutlarından olan Kendine Güvenli Yaklaşım ve Boyun Eğici Yaklaşım değişkenlerinin psikolojik sağlamlığı anlamlı bir şekilde yordadığı görülmüş olup (p<.00) psikolojik sağlamlığın, çocukluk çağı travmaları ve TSSB arasındaki ilişkide biçimlendirici etkisi istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (β2= 1.09, p= .30). Gerçekleştirilen bu çalışma ile literatürde bahsi geçen değişkenlere dair araştırmaların bulgularının genellenebilirliklerini sorgulamaya ve daha kapsayıcı araştırma modelleri oluşturmaya fırsat sunabileceği düşünülmektedir. İleride yürütülecek araştırmalar için daha büyük ve çeşitli örneklemlerle çalışılması, psikolojik sağlamlığın etkisinin daha net görülebileceği boylamsal bir çalışmanın gerçekleştirilmesi, psikolojik sağlamlığı etkilediği bilinen iyimserlik, umutlu olma gibi kişilik özelliklerinin bağımsız etkilerinin de incelenmesi önerilmektedir.