SBE - Tez Koleksiyonu | Uluslararası İlişkiler / International RelationsUluslararası İlişkiler Yüksek Lisans programına ait tez koleksiyonunu içerir.https://hdl.handle.net/11729/8512024-03-28T19:24:22Z2024-03-28T19:24:22ZPopulism, social media and immigration: the use of twitter as a platform for anti-immigration discourse in Italy and the U.S.Vitiello, Rosa Melissahttps://hdl.handle.net/11729/33562022-02-22T14:45:36Z2021-06-23T00:00:00ZPopulism, social media and immigration: the use of twitter as a platform for anti-immigration discourse in Italy and the U.S.
Vitiello, Rosa Melissa
This study takes the tweets shared by 45th president of the United States Donald Trump and Italian populist leader Matteo Salvini throughout 2018, to conduct a manual comparative content analysis in order to identify the main characteristics of their antiimmigration discourse on social media. The analysis aims to answer the following research question: How did Donald Trump and Matteo Salvini use Twitter as a platform for antiimmigration discourse in 2018? The ultimate goal is to consider the two leaders’ anti-immigration discourse in order to identify the specific textual elements and emotional tone used to mention immigration and refugees in order to recognize the dominant frames and narratives employed. This includes the attempt to also determine the emotional tone, attitudes and opinions used to address immigration and immigrants by both leaders. The results indicate that the online anti-immigration discourse of the two political leaders included the identification of immigrants as an economic burden, as potential threats and, in general, as scapegoats of different issues. Few recent studies have addressed the characteristics of online popülist communication in relation to a specific topic, especially not through the manual comparative content analysis of two political leaders coming from very different backgrounds. The purpose of this research is to fill this gap by supplying a framework for the analysis of the populist anti-immigration discourse on social media. This work suggests that social media can be used as a tool by populist leaders to construct an antiimmigration discourse that relies on the creation of a hostile narrative, a derogatory language and occasional mockery.; Bu çalışma, Amerika Birleşik Devletleri’nin 45. Başkanı Donald Trump ve İtalyan popülist lider Matteo Salvini’nin 2018 yılı boyunca paylaştığı tweetleri ele alarak sosyal medyadaki göçmenlik karşıtı söylemlerinin temel özelliklerini belirlemek için manuel bir karşılaştırmalı içerik analizi yapmıştır. Bu tezin dayandığı araştırma sorusu şu şekilde ifade edilebilir: Donald Trump ve Matteo Salvini, 2018’de göçmenlik karşıtı söylemler için Twitter’ı bir platform olarak nasıl kullandı? Araştırmanın amacı, kullanılan dominant çerçeveleri ve anlatıları ortaya çıkarmak, göç ve mültecilerden bahsederken kullanılan spesifik metinsel unsurları ve duygusal tonu belirleyebilmek için iki liderin göçmenlik karşıtı söylemini analiz etmektir. Buna her iki liderin göç ve göçmenlere ilişkin olarak kullandığı dil ve bu dilin duygusal tonu ile, tutumları ve görüşleri belirleme girişimi de dahildir. Araştırma, iki siyasi liderin göçmenlere ilişkin çevrimiçi söyleminin göçmenleri ekonomik bir yük, potansiyel bir güvenlik tehditi ve genel olarak tüm sorunların günah keçisi olarak çerçevelenmesine dayandığını ortaya çıkarmıştır. Son zamanlarda yapılan az sayıdaki araştırma, spesifik konulardaki popülist iletişim özelliklerine atıfta bulunmuş, ancak bunu özellikle çok farklı sosyal altyapılardan gelen iki siyasi liderin sosyal medya paylaşımlarının kıyaslamalı içerik analizi yöntemini kullanarak yapmamıştır. Bu araştırmanın amacı, sosyal medyadaki popülist göç karşıtı söylemin analizi için bir çerçeve sağlayarak bu boşluğu doldurmaktır.
Text in English ; Abstract: English and Turkish; Includes bibliographical references (leaves 143-158); xi, 159 leaves
2021-06-23T00:00:00ZThe Arab Spring: On mass protests and political openingsBilgen, Mervehttps://hdl.handle.net/11729/22102023-01-10T20:06:01Z2019-08-22T00:00:00ZThe Arab Spring: On mass protests and political openings
Bilgen, Merve
During the past decade, public resistance increased against authoritarian regimes throughout the world from the Middle East to Europe and the United States. These large-scale protests have shown that popular uprisings can overthrow autocratic leaders. The aim of this thesis is explaining how leaders react when they face a popular uprising (mass protest). In case of a demonstration, do leaders respond with democratic opening or repression? This thesis analyzes the reason why authoritarian leaders of Tunisia, Egypt, Libya and Syria reacted differently to similar uprisings and experienced different transitional outcomes on the way to democracy following the Arab uprisings in 2011. More specifically, this thesis analyzes how leaders responded to the uprisings in the Arab countries through the Arab Spring with the goal of contributing to general theories that aim to predict leader behavior (such as embracing a democratic speech vs. using police pressure and the approach of military) in response to mass protests. The thesis argues that leaders’ initial speeches can predict post-movement political environment. When leaders adopt a moderate speech and police violence against protestors is low, then there is more chance for peaceful change through a democratic election.; Geçtiğimiz on yılda, Ortadoğu’dan Avrupa ve Amerika’ya kadar tüm dünya genelinde otoriter liderlere ve rejimlere karşı halk direnişleri artmıştır. Bu geniş çaplı protestolar otoriter liderlerin halk ayaklanmalarıyla devrilebileceğini göstermiştir. Bu tezin amacı da, bir liderin halk ayaklanması (kitlesel protesto) ile karşı karşıya kaldığında bu durumlara nasıl tepki göstereceğini açıklamaktadır. Herhangi bir protesto ve halk ayaklanmasından sonra liderler demokratik açılmaya mı veya kapanmaya mı gider? Bu tez Tunus, Mısır, Libya ve Suriye'deki otoriter liderlerin benzer halk ayaklanmalarına neden farklı tepki gösterdiklerini ve 2011'deki Arap ayaklanmaları sonrasında demokrasiye geçiş açısından farklı sonuçlar yaşamalarının nedenlerini analiz ediyor. Bu dört Arap ülkesinin benzer otoriter rejimlere sahip oldukları görülmesine rağmen Arap Baharı sırasında liderler kitlesel protesto gösterileri karşısında neden farklı tepkiler verdiler? Daha belirgin bir şekilde, bu çalışma liderlerin Arap Baharı sürecinde Arap ülkelerindeki ayaklanmalara nasıl cevap verdiklerini açıklamakta ve kitlesel protestolara cevap olarak lider davranışını (örneğin demokratik ve yatıştırıcı konuşmalar yapmak veya polis baskısı uygulamak ve ordunun protestoculara yaklaşımı gibi) tahmin etmeye yönelik genel teorilere katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu çalışma, liderlerin ayaklanmaların başlangıcındaki ılımlı söylemlerinin ve protestoculara karşı polis şiddeti kullanıp kullanmama durumunun ve buna ilaveten ordunun protestoculara karşı yaklaşımının Arap Baharı ayaklanmaları sırasında liderlerin demokratik açılıma gitmesine büyük ölçüde etki ettiğini savlamaktadır.
Text in English ; Abstract: English and Turkish; Includes bibliographical references (leaves 58-65); viii, 65 leaves
2019-08-22T00:00:00ZTurkey's relations with the Iraqi and Syrian kurds: A comparative approachAlyüz, Işınhttps://hdl.handle.net/11729/13312023-01-10T20:15:57Z2018-09-05T00:00:00ZTurkey's relations with the Iraqi and Syrian kurds: A comparative approach
Alyüz, Işın
This thesis examines the striking variance in Turkish foreign policy towards the Iraqi and Syrian Kurds between 2011 and 2017, during the Syrian civil war. It explains the difference in Turkish foreign policy by focusing on the impact of socially constructed identities on actor behavior with the guidance of Lene Hansen’s discursive research model. This thesis argues that constructed identities, as the foundation and product of foreign policy, have a major role in shaping the difference in the incumbent Justice and Development Party’s (AKP) foreign policy practices towards the Kurdistan Regional Government (KRG) and the Democratic Union Party (PYD), as well as its armed wing People’s Protection Units (YPG). Although both the KRG and the PYD/YPG are pro-Kurdish political formations, the AKP government pursued an alliance with the former from 2007 onwards, while it identified thelatter as a national security threat. This thesis uses discourse analysis to inspect the tripartite relationship of these actors from the perspective of identity theory.; Bu tez Suriye iç savaşı süresince, 2011 ve 2017 yılları arasında, Türk dış politikasında Irak ve Suriye Kürtlerine yönelik dikkat çekici farkı ele almaktadır. Tez, Türk dış politikasındaki bu farkı Lene Hansen’in söylemsel araştırma modeli rehberliğinde, sosyal olarak inşa edilen kimliklerin aktör davranışları üzerindeki etkisine odaklanarak açıklamaktadır. Tez, dış politikanın temeli ve sonucu olan, inşa edilmiş bu kimliklerin, iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (KRG) ve Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) yanı sıra, bu oluşumun askeri kanadı olan Halkın Savunma Birlikleri’ne (YPG) yönelik dış politika pratiklerini şekillendirmede büyük bir rolünün olduğunu tartışmaktadır. Hem KRG, hem de PYD/YPG’nin Kürt yanlısı siyasal oluşumlar olmasına rağmen AKP hükümeti, KRG ile 2007 yılından bu yana bir ittifak ilişkisi içerisindeyken, PYD/YPG’yi bir milli güvenlik tehdidi olarak tanımlamaktadır. Tez, bu aktörler arasındaki üçlü ilişkiyi söylem analizi kullanarak kimlik kuramı perspektifinden incelemektedir.
Text in English ; Abstract: English and Turkish; Includes bibliographical references (leaves 66-81); viii, 81 leaves
2018-09-05T00:00:00ZChanging Turkish-Israeli relations after the 2008 Gaza warUlus, Selinhttps://hdl.handle.net/11729/11242023-01-10T20:36:39Z2016-08-23T00:00:00ZChanging Turkish-Israeli relations after the 2008 Gaza war
Ulus, Selin
This thesis examines the deterioration of Turkish-Israeli relations after Israel’s Operation Cast Lead against Gaza in 2008. It explains the changing Turkish-Israeli relationship in light of Jakob Gustavsson’s model of foreign policy change, that is, by both considering the structural factors of the period and by analyzing the role of Recep Tayyip Erdoğan as the Prime Minister. This thesis argues that although a number of structural factors constituted a ground for the deterioration of TurkishIsraeli relations from the late 1990s and early 2000s onwards, relations were on a relatively positive track following the foundation of the Justice and Development Party (JDP), and there was no radical change in the relationship until 2008. However, Israel’s Gaza operation in 2008 received a very harsh response from the then Prime Minister Recep Tayyip Erdoğan and brought the Turkish-Israeli relationship to a critical level. In the aftermath of the Operation Cast Lead, Erdoğan's ideology, which has its roots in the National Outlook (Milli Görüş) tradition, as well as his personality traits played an important role in bringing the Turkish-Israeli relations to the point of rupture.; Bu tez, 2008 yılında İsrail’in Gazze’ye karşı yaptığı Dökme Kurşun Operasyonu sonrasında bozulan Türkiye-İsrail ilişkilerini ele almaktadır. Tez, Jakob Gustavsson’un dış politika değişim modeli ışığında değişen Türkiye-İsrail ilişkilerini dönemin yapısal faktörlerini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın rolünü analiz ederek açıklamaktadır. 1990’ların sonlarından 2000’lerin başlarına kadar çeşitli yapısal faktörler Türkiye-İsrail ilişkilerin bozulmasına bir zemin oluşturmuşsa da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) kurulmasını izleyen dönemde ilişkiler nispeten olumlu rotada ilerlemiş ve 2008 yılına kadar herhangi bir radikal değişim göstermemiştir. Ancak, İsrail’in 2008 yılındaki Gazze operasyonu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından çok sert tepki almış ve bu durum Türk-İsrail ilişkilerini kritik bir seviyeye getirmiştir. Dökme Kurşun Operasyonu sonrasında Türkiye-İsrail ilişkilerinin kopma noktasına gelmesinde Erdoğan’ın kişisel özelliklerinin yanısıra Milli Görüş kökeninden gelen ideolojisi de önemli bir rol oynamıştır.
Text in English ; Abstract: English and Turkish; Includes bibliographical references (leaves 72-87); ix, 89 leaves
2016-08-23T00:00:00Z