Abstract
Yıllar önce bir gün, henüz hayattayken, annemle mutat günlük İstanbul-Ankara telefon konuşmamı yaparken İngilizlerden söz açıldı. 1925 doğumlu valide hanım kendi bilincindeki imgeyi dile tercüme etti ve ‘mutaassıp millet’ dedi. Çocukluğumda bu sözcüğü, ‘mutaassıp’, çok sık duyardım. Sonradan kayboldu. Yerini ‘muhafazakarlık’ aldı. Şimdilerde o da yavaş yavaş eriyor, yerini ‘mütedeyyin’e bırakıyor.