Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorTatlıcı, Gizemen_US
dc.date.accessioned2023-02-01T12:58:50Z
dc.date.available2023-02-01T12:58:50Z
dc.date.issued2017-12-31
dc.identifier.citationTatlıcı, G. (2017). Jacques Derrida ve Ludwig Wittgenstein’in dilkuramları bağlamında Jaume Plensa, eserleri ve aracı dil arayışı. Uluslararası Disiplinlerarası ve Kültürlerarası Sanat, 3(3), 39-50.en_US
dc.identifier.issn2548-0634en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11729/5324
dc.identifier.urihttps://dergipark.org.tr/tr/pub/ijiia/issue/34862/390335
dc.description.abstractDil ile dünya kavrayışı arasındaki bağ, sözsel ve görsel olmak üzere görünürde farklı olan iki ifade biçimiyle algılanmaktadır. Bu iki ifade biçimi de gerek edebiyatta gerek görsel sanatlarda kullanılan kelimelere dayanmaktadır. Kelimeler sesli olduklarında çoklu yorumlar içerirler. Buna karşılık görsel dilin dili yoktur; yani kelimeler sadece sesli olarak düşünülürse, görsel olarak böyle bir dilden değil, renkler ve biçimler aracılığıyla kendini ortaya koyan ve böyle olunca da sözsel dil ile görsel dil arasında bağlantı kuran aracı dilden bahsedilebilir. Bu aracı dil, bir dilin en yetkin biçimiyle karşılık bulduğu edebiyatın kullandığı kelime ve harfleri-sembolleri kullanarak görsel dille plastic dil arasında bir bağlantı kurmaya çalışır. Görsel sanatlarda ortaya konulan eserlerin, aracı dil ile yeniden okunduğu takdirde henüz çözülmemiş birtakım şifreler içerdiği keşfedilecektir. Bu şifreler çözüldüğünde sanatçının anlatmak istediği düşünce, her ne kadar görünürde anlaşılması zor olsa da, aracı dil vasıtasıyla tekrar yorumlandığında yeni ve aslında gizli, bir ifade biçimi kazandığı ortaya çıkacaktır. Başka bir deyişle, görsel sanatlarda soyutlama seviyesi arttıkça anlatımcının dilden uzaklaştığı zannedilen eserlerinin, aracı dil vasıtasıyla yeni bir ifade biçimi kazandığı söylenebilir. Bu makalede, Jacques Derrida ve Ludwig Wittgenstein’ın dile yaklaşımları karşılaştırılarak, bu aracı dilin ortaya çıkarılmasına çalışılacaktır. Ayrıca yapısökümünün sağladığı geniş imkanlar çerçevesinde Wittgensteincı dil anlayışının soyut eserleri yorumlama ve alımlamada daha etkili olduğu gösterilmeye çalışılacaktır. Aracı dilin bir sanat eserini alımlamada ve yorumlamada yeni imkanlar sunması ve aynı zamanda yapısökümcü kuramın aracı dili ortaya çıkarmada en önemli araç olduğu gösterilecektir. Bu iddianın bir uygulaması olarak, günümüz heykel sanatının önemli isimlerinden Jaume Plensa’nın eserleri bu aracı dil vasıtasıyla yeniden yorumlanarak farklı bir yöntemin gerekliliği ortaya konacaktır.en_US
dc.description.abstractThe link between language and world is conceived by two apparently different ways of expression namely verbal and visual. These ways of expression rely on words that are used either in literature or visual arts. Words have many meanings when said aloud; however, in fact visual language has no language. Thus, if words would exist when said aloud, this rule wouldn’t apply to visual language. It can be said that there is an intermediary language existing through colors and forms, thereby connecting verbal and visual languages. Intermediary language connects visual and plastic languages by using the words and letters-symbols used competently in literature. If works of visual arts would be read by intermediary language again, it would be discovered that they have some unsolved ciphers. Once these ciphers have been deciphered it will be clear that the main point of artist gains a new secret way of expression if it is opened up by intermediary language while it is apparently close. Therefore, contrary to common misbelief that is the works go away from narrative language when the level of abstraction in visual arts is higher, they gain a new way of expression thanks to intermediary language. In this article, it will be attempted to explain intermediary language by comparing Jacques Derrida’s and Ludwig Wittgenstein’s approaches to language. It will be stated that deconstruction enables more options compared to Wittgenstein’s view of language and deconstruction is more successful at reading and receiving works. It will be demonstrated that deconstruction theory is the most important element in enlightening intermediary language which creates new ways to read and receive works. As an application of this assertion, the works of Jaume Plensa will be interpreted again by intermediary language.en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherSibel Kılıçen_US
dc.relation.ispartofUluslararası Disiplinlerarası ve Kültürlerarası Sanaten_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectAracı dilen_US
dc.subjectDilen_US
dc.subjectDilbilimen_US
dc.subjectAnlamen_US
dc.subjectŞifreen_US
dc.subjectHarfen_US
dc.subjectYapısökümüen_US
dc.subjectDerridaen_US
dc.subjectWittgensteinen_US
dc.subjectPlensaen_US
dc.subjectIntermediary languageen_US
dc.subjectLanguageen_US
dc.subjectLinguisticsen_US
dc.subjectMeaningen_US
dc.subjectCipheren_US
dc.subjectLetteren_US
dc.subjectDeconstructionen_US
dc.titleJacques Derrida ve Ludwig Wittgenstein’in dilkuramları bağlamında Jaume Plensa, eserleri ve aracı dil arayışıen_US
dc.title.alternativeJaume Plensa, his works and intermediary language search in the context of Jacques Derrida and Ludwig Wittgenstein’s language theoriesen_US
dc.typeArticleen_US
dc.description.versionPublisher's Versionen_US
dc.departmentIşık Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Bilimi Doktora Programıen_US
dc.departmentIşık University, Institute of Social Sciences, Art Science Doctorate Programen_US
dc.authorid0000-0002-3805-195X
dc.authorid0000-0002-3805-195Xen_US
dc.identifier.volume3
dc.identifier.issue3
dc.identifier.startpage39
dc.identifier.endpage50
dc.peerreviewedYesen_US
dc.publicationstatusPublisheden_US
dc.relation.publicationcategoryKonferans Öğesi - Ulusal - İdari Personel ve Öğrencien_US
dc.institutionauthorTatlıcı, Gizemen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster