Işık University Institutional Repository
Digitally stores academic resources such as books, articles, dissertations, bulletins, reports, research data published directly or indirectly by İbn Haldun University at international standards, helps track the academic performance of the university, provides long term preservation for resources and makes publications available to Open Access in accordance with their copyright to increase the effect of publications.

Recent Submissions
Seyhan Havzası’nda düşük akımların analizi
(Balıkesir Üniversitesi, 2025-07-15)
Bu çalışmada Seyhan Havzası’nda yer alan istasyonlarda düşük akım analizi gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda kısa, orta ve uzun vadeli kuraklık tespiti için d = 1, 7, 10 ve 15 günlük yıllık ortalama minimum debi değerleri kullanılarak düşük akım frekans analizi yapılmıştır. İki parametreli Log-Normal (LN2), Gamma (G2), Weibull (W2), Üstel (E2), Gumbel (GEV-I), Lojistik (L2) dağılımları ile üç parametreli GEV (GEV-III), Log-Normal (LN3), Pearson Tip III (P3), Log-Pearson Tip III (LP3) ve Genel Lojistik (GL3) dağılımları kullanılarak farklı dönüş aralıklarına sahip düşük akım tahminleri gerçekleştirilmiştir. Kolmogorov-Smirnov (K-S) uygunluk testi ile farklı istatistiksel dağılımların mevcut zaman serilerine uygunluğu tespit edilmiştir. Elde edilen düşük akımlardaki eğimin (trend) belirlenmesi için Mann-Kendall (MK), Trend-Free PreWhitening (TFPW) ve yenilikçi trend analizi (ITA) testleri uygulanmıştır. Çalışmada altı farklı istasyon ölçümleri kullanılarak elde edilen bulgular, Seyhan Havzası’nda en iyi tahminlerin LN2, P3, GEV-III ve LN3 dağılımları ile elde edildiğini göstermiştir. Seçilen anlamlılık düzeyinde üç istasyonda azalan trend bulunmuş olup, anlamlı bir trend tespit edilemeyen diğer istasyonlarda ITA testleri ile azalan bir eğilim belirlenmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda, bu istasyonlarda özellikle son 10-15 yıllık süreçte ölçülen debilerin önemli miktarda azaldığı ve dolayısıyla küresel iklim değişikliği de göz önüne alındığında kuraklık riskinin olabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
The impact of social media and digital marketing on brand awareness and purchasing behavior of millennials in Istanbul
(Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-17)
The current research aimed to define the level of brand awareness and the impact on the buying behavior of people due to the usage of social media platforms and digital marketing measures used by the brands. The research was planned to assess the impact on the millennials in Istanbul, Türkiye. The data was collected from the individuals residing in Istanbul with the help of an online questionnaire survey which was filled in by 403 participants. The collected data was analyzed by using SPPS version 21. Descriptive statistics, reliability analysis, mean difference test, correlation test, and regression were performed to get the outcomes of the research. Mavi, a renowned brand, was used to assess the impact on the buying decisions of customers. The findings revealed that the measures of brand awareness namely, “Perceived product quality, Product recognition, Brand recall, and Brand perception” influence the purchasing behavior of millennials. However, the purchasing decisions were not affected based on the demographics of the participants. Thus, the millennials who stay in Istanbul and use social media are influenced by the strategies used by marketers to purchase their brands. The research also revealed how digital marketing strategies are perceived by millennials in Istanbul and how social media interactions shape the purchasing process. This confirms that social media and digital channels play an important role in consumer behavior.
Eş bağımlılık ile bireyleşme, kendini susturma ve kendini nesneleştirme ilişkisinin incelenmesi
(Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-16)
Mevcut çalışmanın temel amacı, eş bağımlılık ile bireyleşme, kendini susturma ve kendini nesneleştirme ilişkisinin incelenmesidir. Aynı zamanda eş bağımlılığın bazı sosyodemografik faktörlere göre farklılaşmasının incelenmesi de araştırmanın bir diğer amacıdır. Bu doğrultuda gerçekleştirilen çalışmanın örneklemini 18-29 yaş aralığındaki 313 birey oluşturmaktadır. Çalışmanın veri toplama araçları katılımcılara sırasıyla Sosyodemografik Bilgi Formu, Beliren Yetişkinler için Bireyleşme Testi - Kısa Form (BYBT - KF), Eş Bağımlılık Belirleme Ölçeği (EBBÖ), Nesneleştirilmiş Beden Bilinci Ölçeği (NBBÖ) ve Kendini Susturma Ölçeği (KSÖ) şeklinde sunulmuştur. Çalışmanın hipotezlerini test etmek amacıyla eş bağımlılığın sosyodemografik faktörlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını değerlendirebilmek için t-test vet ek yönlü varyans analizi (ANOVA) gerçekleştirilmiştir. Ardından mevcut değişkenlerin birbirleri ile ilişkilerinin görülebilmesi için Pearson ve Spearman Korelasyon Analizi uygulanmıştır. Son olarak sosyodemografik değişkenler, bireyleşme, kendini nesneleştirme ve kendini susturma hiyerarşik regresyon analizine dahil edilmiştir. Yapılan istatistiksel analizlerin sonucunda sosyodemografik değişkenlerden daha küçük yaş ve daha düşük eğitim düzeyine sahip katılımcıların eş bağımlılık seviyelerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca yapılan korelasyon analizleri incelendiğinde eş bağımlılık ile nesneleştirilmiş beden bilinci ölçeğinin beden izleme ve beden utancı alt boyutları, kendini susturma ölçeğinin dışsallaştırılmış benlik algısı, fedakarlık, kendini susturma ve bölünmüş benlik alt boyutları arasında pozitif yönde istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Ek olarak eş bağımlılık ile eğitim düzeyi, yaş, baba ile bireyleşme düzeyi ve nesneleştirilmiş beden bilinci ölçeğinin kontrol inancı alt boyutu arasında negatif yönde istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Son olarak hiyerarşik regresyon analizine dahil edilen tüm değişkenlerin toplam varyansın %54’ünü anlamlı olarak açıkladığı görülmüştür. Mevcut bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmış, çalışmanın sınırlılıklarına ve gelecek çalışmalar için önerilere yer verilmiştir.
Kültürel bağlamda otorite temelli sosyal mühendislik saldırılarının etkinliği: Türkiye ve Katar örneği
(Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-30)
Bu çalışmada otorite figürlerinin sosyal mühendislik saldırılarındaki etkinliği kültürel bir bağlamda incelenmektedir. Türkiye ve Katar'daki elektrik dağıtım şirketlerinde çalışan 900 katılımcının yer aldığı deneysel bir tasarım kullanılmıştır. Analizde, bireysel ve kurumsal otorite figürlerine göre farklılaştırılmış genel oltalama ve hedefli oltalama saldırılarının başarı oranları karşılaştırılmıştır. Sonuçlar, hedefli oltalama saldırılarının genel oltalama saldırılarına kıyasla önemli ölçüde daha yüksek başarı oranlarına ulaştığını göstermiştir. Otorite türünün etkisi kültürel bağlamlar arasında farklılık göstermiştir. Türkiye'de bireysel otorite figürlerine dayalı saldırılar daha başarılı olurken; Katar'da kurumsal otorite figürlerini kullanan saldırılar daha etkili olmuştur. Ayrıca, ülke ile otorite türü arasındaki anlamlı etkileşim, otorite temelli saldırıların etkinliğinin büyük ölçüde uygulandıkları ülkeye ve otoritenin biçimine bağlı olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışma ayrıca, oltalamanın gerçekleşeceği web bağlantısına tıklama etkileşimi ile müteakip veri gönderimi arasında güçlü bir ardışık ilişki olduğunu ortaya koyarak, ilk güvenlik açığı ortaya çıktıktan sonra artan davranışsal kırılganlığı göstermektedir. Bulgular, sosyal mühendislik saldırılarına karşı savunma stratejileri tasarlanırken kültürel faktörlerin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini ve bilgi güvenliği politikaları geliştirilirken sosyokültürel kodların dikkate alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Özellikle, yüksek güç mesafeli kültürler otorite taleplerini sorgulamaya odaklanan eğitimler gerektirebilirken, düşük güç mesafeli kültürler otonom karar verme sürecini güçlendirmeyi amaçlayan müdahalelerden faydalanabilir. Kuruluşlara, güvenlik farkındalığı programlarını hedef kitlelerinin otorite dinamiklerine ve kültürel özelliklerine göre uyarlanmalıdır.
Yapay zeka destekli etkileşimli hikaye anlatımı: bitmeyecek öykü
(Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-25)
Bu tez çalışması, klasik anlatı biçimlerinin dijital çağın sunduğu teknolojik imkânlarla nasıl yeniden yapılandırılabileceğini araştırmaktadır. Michael Ende’nin Bitmeyecek Öykü adlı eserinde yer alan “Fantazya Tehlikede” bölümü temel alınarak kurgulanan bu projede, kullanıcıya anlatının gidişatını seçimlerle yönlendirme hakkı verip; anlatıyı stabil bir anlatımdan çıkarılarak çoklu yollarla ilerleyen bir yapı kazandırılmıştır. Kullanıcı, yalnızca izleyici değil; seçimleriyle hikâyeyi biçimlendiren aktif bir katılımcı rolündedir. Yapay zekâ bu çalışmada yalnızca teknik bir üretim aracı olarak değil, aynı zamanda anlatının yaratıcı bir bileşeni olarak değerlendirilmiştir. Görsel üretimde hem MidJourney hem de ChatGPT araçları kullanılmıştır. MidJourney’de üretilen görseller daha sinematik kompozisyonlardan oluşurken, CHATGPT tarafından üretilen görseller Studio Ghibli tarzına yakın illüstrasyonlardan oluşmaktadır. Metin üretiminde ise ChatGPT, kullanıcı seçimlerine göre şekillenen alternatif senaryo akışlarının geliştirilmesinde kullanılmıştır. Böylece yapay zekâ, anlatının hem estetik hem de yapısal yönlerine doğrudan katkı sağlamıştır. Proje, senaryo kurgusu, yapay zekâ destekli görsel ve metinsel üretim süreçleri ile etkileşimli bir web tabanlı platformun bütüncül biçimde bir araya getirildiği, çok katmanlı bir deneyim tasarımı modeli olarak yapılandırılmıştır. Anlatı, seçimlerle yönlenen akışı sayesinde kullanıcıya özgü yollar sunarken; görsel ve metinsel içerikler bu deneyimi derinleştiren tamamlayıcı bileşenler olarak işlev görmektedir. Bu bağlamda proje, dijital hikâye anlatımında yapay zekâ temelli içerik üretimi ve kullanıcı etkileşimi ekseninde geliştirilen, uygulamaya dönük bir model olarak literatüre katkı sunmayı hedeflemektedir.