Improving employee coping capabilities amid pandemic-induced remote working conditions via the application of MBSR (Mindfulness-based stress reduction) training

Abstract

Remote working has become an essential part of the work environment since the COVID-19 pandemic. The old habits of business life changed instantly. Accordingly, some challenges emerged for both organizations and employees in adapting to the new situation. These challenges have created stress among employees, affecting their personal lives and business lives. This study examines the perceived stress, well-being, self-awareness, self-efficacy, and resilience levels of remote-working employees in Turkey before and after the eight-week, online Mindfulness-Based Stress Reduction (MBSR) Program was implemented during the Covid-19 pandemic. For the implementation of the study, three groups of employees - all working remotely – were assembled. The first experimental group was 20 employees from an insurance company. The second experimental group was 14 employees from a beverage company. They all received the MBSR training, which was given by the author, for eight weeks. The third group was the control group of 33 employees from different sectors, and they did not receive any MBSR training. Before and after the MBSR program, a survey was conducted among both the control group and the experimental groups. In this current study, “The Perceived Stress Scale” was used to determine the stress level of the participants, “The WHO Well-being Scale” was used to determine the well-being level of the participants, “The Mindfulness Attention Awareness Scale” was used to determine the self-awareness level of the participants, “The Brief Resilience Scale” was used to determine the resilience level of the participants, and “The General Self-efficacy Scale” was used to determine the self-efficacy level of the participants. The data collected from the surveys were evaluated through the IBM SPSS Statistics 25 program. The model employed by the research intends to indicate that there is a significant change in the perceived stress, self-awareness, self-efficacy, well-being, and resilience levels of those who received the MBSR training rather than in the levels of those who did not receive the MBSR training.

Uzaktan çalışma, COVID-19 pandemisinden bu yana çalışma ortamının önemli bir parçası haline geldi. İş hayatının eski alışkanlıkları bir anda değişti. Buna göre, hem kurumlar hem de çalışanlar için yeni duruma uyum sağlamada bazı zorluklar ortaya çıktı. Bu zorluklar, çalışanlar arasında stres yaratarak onların özel ve iş yaşamlarını etkilemektedir. Bu çalışmada, COVID-19 salgını sırasında, Türkiye'de uzaktan çalışanların algıladıkları stres, iyilik hali, öz farkındalık, öz-yeterlik ve dayanıklılık düzeyleri, çalışmanın yazarı tarafından verilen sekiz haftalık çevrimiçi (online) Mindfulness Temelli Stres Azaltma (MBSR) Programı'nın uygulanmasından önce ve sonra olarak incelenmektedir. Çalışmanın uygulanması için tamamı uzaktan çalışan üç grup uzaktan çalışan bir araya getirilmiştir. İlk deney grubu bir sigorta şirketinden 20 çalışan, ikinci deney grubu ise bir içecek şirketinden 14 çalışandı bulunmaktaydı. Deney grubundaki herkes sekiz hafta boyunca MBSR eğitimini aldı. Üçüncü grup ise farklı sektörlerden 33 uzaktan çalışandan oluşan kontrol grubu olup, herhangi bir MBSR eğitimine katılmamışlardır. MBSR programından önce ve sonra, kontrol grubu ve her iki deney grubu arasında bir anket uygulaması yapılmıştır. Bu çalışmada, katılımcıların stres düzeylerini ölçmek için “Algılanan Stres Ölçeği”, katılımcıların iyi oluş düzeylerini ölçmek için “WHO İyi Oluş Ölçeği”, katılımcıların öz-farkındalık düzeylerini ölçmek için “Bilinçli Farkındalık Ölçeği” kullanılmıştır. Dayanıklıklarını ölçmek için “Kısa dayanıklılık Ölçeği” ve öz-yeterlik düzeylerini ölçmek için “Genel Öz-yeterlik Ölçeği” kullanılmıştır. Anketlerden toplanan veriler SPSS programı aracılığıyla değerlendirilmiştir. Araştırma tarafından kullanılan model, MBSR eğitimini alanların, MBSR eğitimi almayanlara göre algıladıkları stres, öz farkındalık, öz-yeterlik, iyilik hali ve dayanıklılık düzeylerinde anlamlı ve ölçülebilir düzeyde olumlu bir değişim olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır.