Kahraman, Hasan Bülent

Yükleniyor...
Profil fotoğrafı
E-posta Adresi WoS Profili Scopus Profili YÖK Araştırmacı Profili Google Akademik Profili

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Organizasyon Birimi
Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Görsel Sanatlar Bölümü
Bölümümüz dünyadaki çağdaş sanat gelişmelerini takip eden, bunları eğitim-öğretim programlarına yansıtabilen; resimden baskıresime, heykelden sanatta bilgisayar kullanımı ve multimedyaya kadar uzanan önü açık, disiplinlerarası bir program yapılanması içindedir. Program hem sanat stüdyo derslerinde hem de kuramsal derslerde seçmeli ders ağırlıklıdır. Öğrencilere ilgi ve yetenekleri doğrultusunda geniş yelpazeli bir eğitim olanağı sunar. Sanat çalışmaları, sanat tarihinden felsefeye kadar kuramsal bilgi ile desteklenir.

Adı Soyadı

Hasan Bülent Kahraman

İlgi Alanları

Political Science, Humanities, Turkish Politics, Turkish Political Thought, Contemporary Art Theories

Kurumdaki Durumu

Aktif Personel

Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Yayın
    Hangi aydın ne yapacak?
    (Şalom Gazetesi, 2022-05-31) Kahraman, Hasan Bülent; Kahraman, Hasan Bülent
    Cemal Süreya kişiliğiyle de ilginç bir şairimizdi. Aşkları, evlilikleri, soyadının bir harfini atması, sakalını maviye boyayarak dolaşması onu yaşarken de efsane konumuna yerleştirmişti. Cemal Süreya’nın kişisel efsanesini oluşturmakta kullandığı unsurlardan biri de kendisi hakkında verdiği bir ‘sır’dı. “Ortaokulda Dostoyevski’yi okudum, ondan sonra huzursuz bir insan oldum” demişti. Öyle miydi, bilmiyorum. Her şairin içinde taşıdığı kadar huzursuzdu, ötesini bilmem. Ama ben gerçekten ortaokulda Dosto’yu okudum ve ondan sonra aslında ‘gerici’ olan bu büyük yazardan kopamadım. Çok yakın bir döneme kadar her yıl bir kitabını okumak gibi huylarım vardı, artık bıraktım. Gene de ona hayranlığım sürüyor, hiç azalmadı.
  • Yayın
    Karanlıkta ışık söndürmek: Dostoyevski
    (Şalom Gazetesi, 2022-01-12) Kahraman, Hasan Bülent; Kahraman, Hasan Bülent
    İlk önce İnsancıklar’ı, sonra Stepançikova Köyü’nü okudum. Hiç bana göre kitaplar değillerdi. Pek bir tat alamadım. Sonra Yeraltından Notlar geldi. Biraz daha lezzetliydi. Gizli bir gerilimi vardı. Beklenmedik yerlere fırlamaya hazır bir yay romanın içi sıra gezinip duruyordu ama, hayır, o yayın boşalmasını yazar okura bırakıyordu. Kumarbaz gerilimin dozunu biraz daha artırsa da beklenen güçten yoksundu. Bir ‘completist’ olduğumdan diğer kitaplarına yönelmek üzereydim ki, araya başka yapıtlar girdi. Hiç unutmam Dostoyevski’nin büyük romanlarını feda etmeme yol açan kitap Kırmızı ve Siyah’tı ve kana kana okumuştum o müthiş romanı.