Işık Üniversitesi Kurumsal Akademik Bellek
Işık Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Unpacking the discursive construction of heirloom seeds: discourses, contests, connections
(Bursa Uludağ University, 2024-08-31) Pandır, Müzeyyen; Erol, Maral
The 2006 Turkish Seed Law prohibited the selling of uncertified heirloom seeds, triggering heated debates on and around seeds. This paper examines the construction of discourses on heirloom seeds in Türkiye, focusing on the arguments of the key social actors in the field with a view to understand how knowledge production is taking place on seed. Conducting interviews with key state and non-state actors and analyzing their published documents related to heirloom seed through discourse-historical approach, we examined the argumentative perspectives shaping the discourse on seed. The results revealed a discursive dichotomy constructed between "heirloom seed" and "certified hybrid seeds." In particular, built on commercial and food security concerns, the state discourse frames heirloom seeds as low-yield and unable to feed the nation in comparison to certified hybrid seeds, whereas non-state discourse using the perspectives of agrobiodiversity and farmers’ sovereignty construct heirloom seeds with superior features, qualifying them as compatible with biodiversity and the current global and regional economic, environmental and climate problems. The study concludes that different perspectives and interests produced contradictory knowledge about seed (hence food) and caused different realities to exist simultaneously within this knowledge.
Hemşirelerin sağlık bakım hizmetlerinde teknoloji ile İlgili tutumları
(Sivas Cumhuriyet University, 2024-07-27) Çevik Akkuş, Güneş; İncedere, Levent; Dinler, Sezen
İstanbul’da bir eğitim ve araştırma hastanesinde çalışan hemşirelerin hem kişisel hayatlarında hem de mesleki hayatlarında teknolojiye karşı tutumlarının belirlenmesi amacıyla yapıldı. Tanımlayıcı türdeki çalışmanın evrenini, İstanbul ilindeki bir eğitim ve araştırma hastanesinde 2022 yılı Ocak ayında aktif olarak çalışan 199 hemşire oluşturmaktadır. Araştırma 110 kişi ile çalışma yürütüldü. Veriler, hemşirelerin demografik özellikleri ve teknoloji ile ilgili görüşlerini içeren anket formu ve Teknolojiye Karşı Tutum Ölçeği ile toplandı. Araştırma verilerinin analizinde SPSS 23.0 istatistik programı kullanıldı. Elde edilen veriler frekans, yüzde, aritmetik ortalama ve standart sapma, Mann Whitney U testi, Sperman korelasyon testi ile değerlendirildi. Araştırmaya katılan hemşirelerin %97,3’ü ise teknolojinin hasta bakım kalitesini olumlu yönde etkilediğini ifade etmişlerdir. Teknolojiye Karşı Tutum Ölçeği genel ortalaması 144,9 ± 18,51 olarak belirlendi. Araştırmada, hemşire yaşlarının teknoloji kullanımı konusunda etkili olmadığı saptanmış olup, ölçekte mesleki çalışma süresi arttıkça Teknoloji ve Karamsarlık alt boyut puan ortalamasının yükseldiği istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Dolayısıyla hemşirelerin mesleki eğitimlerinde, sağlık bakım hizmetlerinde teknoloji kullanımına yönelik eğitimlere daha fazla yer verilmesi önerilmektedir.
Marx’ın kâr oranının düşme eğilimi yasasına yönelik eleştiriler üzerine bir değerlendirme
(Birleşik Metal İş Sendikası, 2024-07-31) Güzelsoy, Halit; Çakmak Şahin, Senem
Kâr Oranının Düşme Eğilimi Yasası (KODEY), Marksist iktisat literatüründe sıkça tartışılan konulardan biridir. KODEY, kâr oranının zamanın her anında düşmekte olduğunu belirtmemekte fakat uzun dönemde ortalama kâr oranının düşme eğiliminde olacağını ifade etmektedir. Yasa, Marx’ın Kapital’inin yayımlandığı tarihten günümüze kadar birçok tartışmaya neden olmuştur. Söz konusu tartışmalar konuya ilişkin zengin bir literatür oluşmasını sağlamıştır. Özellikle kriz dönemleri, ilgili tartışmaları yeniden canlandırmaktadır. Bu çalışmada Kâr Oranının Düşme Eğilimi Yasası’na ilişkin günümüze kadar gelen tartışmalar gözden geçirilmektedir. Yasaya ilişin tartışmalar iki temel izlek üzerinden takip edilmiştir. Bunlardan ilki (Okishio Teoremi) fiziksel çıktı miktarına odaklanmakta ve yasanın tutarsızlığını iddia etmektedir. İkincisi ise yasanın gerçekte işleyip işlemediğinin belirtilemeyecek kadar muğlak ve belirsiz olduğu iddiasına dayanmaktadır. Söz konusu tartışmalar yine aynı izlek korunarak yöntemsel olarak da ayırt edilebilmektedir. Yasaya getirilen eleştiriler ve bu eleştirilere verilen cevaplar gözden geçirildiğinde, yasanın Marksist iktisatçılar arasında kapitalist sistemin içsel çelişkilerini gösteren önemli ölçüde bütünlüklü bir kriz teorisi olarak kabul edildiği söylenebilmektedir.
Sürdürülebilirlik performansının borsa performansına etkisi
(Suat Teker, 2024-07-30) Onat Çakmak, Aslı; Çalış, Yıldırım Ercan
Amaç- ESG Skorlarının firmaların finansal ve borsa performanslarını ne ölçüde etkilediği son yıllarda yapılan araştırmalarda öne çıkan konulardan biri olmuştur. Bu çalışmanın temel amacı ESG Skorlarının firmaların finansal ve borsa performanslarını ne ölçüde etkilediği, ESG Skoru 70 puan üzeri ve 70 puan altı firmaların ESG Skorlarının borsa performanslarına etkisinin bulunup bulunmadığını tespit etmektir. ESG Skoru sınırlamasının 70 alınmasının nedeni 70 puan alan işletme raporlamasının mükemmel olduğu derecelendirilmesidir. Yapılan bu çalışmanın literatüre sağlayacağı katkı, yatırımcılara yatırım kararları alırken bilgi sunmaktır. Yöntem- Bu çalışmada BIST Sürdürülebilirlik endeksine dahil olan firmaların 2022 ESG Skorları ile firmaların borsa performansları incelenmiştir. ESG Skorları ile borsa performansı karşılaştırılırken verilerin normal dağılımlı olmaması nedeni ile parametrik olmayan korelasyon testi olan Spearman korelasyon (rho) analizi yapılmıştır. ESG Skoru 70 üzeri olan firmalar ile ESG Skoru 70 ve altında olan firmaların analizi yapılırken iki bağımsız grup t-testi karşılaştırması yapılmıştır. Veriler normal dağılım göstermediği için parametrik olmayan Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Bulgular- ESG Skorlarının borsa performansına etkisini incelemek için yapmış olduğumuz araştırmada verilerini kullandığımız Borsa İstanbul’da faaliyet gösteren ve 2019-2022 tarihleri arasında BIST Sürdürülebilirlik endeksine girmiş tüm işletmelerin 2022 ESG Skorları analize dahil edilmiştir. Analize dahil edilen işletmelerin ana sektörleri Tablo 6’da, alt sektörleri de Tablo 7’de verilmiştir. Sonuç- İşletmelerin sürdürülebilirlik performanslarının finansal performanslarına etkileri zaman alacak konulardandır. Her geçen yıl BIST Sürdürülebilirlik endeksine giren firma sayısı artmaktadır. Bu artış ile sürdürülebilirlik kavramının önemi daha iyi anlaşılmakta ve yayılmaktadır. Bu araştırma geniş örneklem ve farklı sektörler arası kıyaslamalarında yapılmasına olanak sağlamıştır.
Türkiye’nin sağlık turizmi potansiyeli ve gelişme olanaklarının belirlenmesi için Hindistan ile karşılaştırma denemesi
(Sivas Cumhuriyet University, 2024-07-27) Sezgin, Onur; Bilgin, Nevzat
Sağlık turizmi, yüksek potansiyele sahip ülkeler açısından hem sosyal hem de ekonomik gelişime katkı sağlamaktadır. Bu çalışmada öncelikle dünyada sağlık turizminin mevcut durumu, sağlık turizminin dış kaynak kullanım aracı olarak değerlendirilmesi ve sağlık turizminin avantaj ve dezavantajları gibi konular değişik kaynaklardan incelenerek değerlendirilmiştir. Çalışmanın temel amacı; Türkiye’nin sağlık turizmi potansiyelini ve gelişme olanaklarını belirlemeye çalışmaktır. Araştırmada öncelikle ulusal ve uluslararası kaynaklar taranmıştır. Çalışma betimsel bir araştırma olup, Türkiye ve Hindistan’ın mevcut sağlık turizmi yapıları karşılaştırılmalı durum analizi yöntemlerinden swot analizi ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak, Hindistan ile benzer bir potansiyele sahip olduğu ortaya konulan Türkiye’nin mevcut sağlık sistemi, sahip olduğu kültürel, tarihi ve coğrafi avantajlarının yanı sıra insan kaynağı ve teknolojik gelişim ile de elinde var olan avantajlarını geliştirme olanağına sahip olduğu değerlendirilmiştir. Ayrıca, bu alanda çalışanların farklı yabancı dillerde yeterliliklerinin geliştirilmesi ve eğitim eksikliklerinin giderilmesi, aracı kurumlar üzerinde daha sıkı denetimler yapılması, büyük potansiyel taşıyan termal turizm alanında yatırımların teşvikler ile desteklenmesi önerilmektedir.