Michel Foucault’nun “Öznel” ve “Yeni” kavramları ışığında “Las Meninas” ve “Narcissus”a bakış
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bu araştırmada, Michel Foucault’nun felsefesinde, özne ve iktidar ilişkileri ekseninde, öznel deneyimin hâkim söylem aracılığıyla kurularak bireyi tanımlaması ve özgürlüğü sınırlandırması olgusu ele alınmıştır. Foucault’nun, insanın, siyasi boyutları ile tarihsel olarak dayatılan kimliklerden sıyrılarak özgürlüğünü geri kazanabilmesi için önerdiği; karşı özneleşme ile yeni söylemler inşa etme ve yeni öznellikler kurma düşüncesi incelenmiştir. Bu bağlamda, resmedildiği çağda bir söylem değişikliğine neden olan, Foucault’nun da hakkında yazdığı Diego Velázquez’in Las Meninas eserinin, Pablo Picasso ve Salvador Dalí tarafından yeniden üretilmeleri, betimsel ve yoruma dayalı bir yaklaşımla çözümlenmiştir. Araştırmada, klasikleşmiş bir sanat eseri olan Las Meninas’ın, yorumlandığı çağın sanat anlayışının söylemi doğrultusunda yeniden kurularak; karşı özneleşmesini ve yeni bir öznellik sürecini nasıl gerçekleştirdiğinin, Foucault’nun felsefesine dayanan teorik çerçevede ilişkilendirilmesi amaçlanmıştır.
This study examines the phenomenon in Michel Foucault’s philosophy whereby subjective experience is constructed through dominant discourse, defining the individual and restricting their freedom within the framework of subject and power relations. It explores Foucault’s proposition that individuals can reclaim their freedom by shedding historically imposed political identities through the practice of counter-subjectivation and the construction of new discourses and subjectivities. In this context, Diego Velázquez’s Las Meninas—a painting that initiated a discursive shift in its era and was analyzed by Foucault himself—is interpreted through descriptive and analytical approaches in its reappropriations by Pablo Picasso and Salvador Dalí. This study aims to explore how the canonical artwork Las Meninas, through its reconstruction within the discursive framework of the artistic paradigm of its interpretive era, enacts a process of counter-subjectivation and the formation of a new mode of subjectivity—analyzed in relation to the theoretical framework of Michel Foucault’s philosophy.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
Işık University Journal of Art, Design and Architecture
Işık JADA