Işık University Institutional Repository

Digitally stores academic resources such as books, articles, dissertations, bulletins, reports, research data published directly or indirectly by İbn Haldun University at international standards, helps track the academic performance of the university, provides long term preservation for resources and makes publications available to Open Access in accordance with their copyright to increase the effect of publications.




 

Recent Submissions

Publication
Olumsuz çocukluk çağı yaşantıları ve somatizasyon belirtileri arasındaki ilişkide duygu düzenleme ve zihinselleştirmenin aracı rolü
(Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-24) Erdem, Yaren; Erdoğdu, Emel; Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı; Işık University, School of Graduate Studies, Master’s Program in Clinical Psychology
Bu araştırma çocukluk çağı olumsuz yaşantıları ve somatizasyon arasındaki ilişkide duygu düzenleme ve zihinselleştirmenin aracı rolünün incelenmeyi hedeflemekle birlikte bu değişkenler arasındaki yordayıcı etkileri araştırmayı amaçlamaktadır. Yapılan araştırmanın örneklemi 184 kadın (%51) ve 176 erkek (%49) olmak üzere 360 kişiden oluşmaktadır. Katılımcıların yaşları 18-61 yaş (31.14±10.70) arasında dağılım göstermektedir. Kartopu örnekleme yöntemi ile katılımcılar araştırmaya çevrimiçi ortamda ve gönüllü olarak dahil olmuşlardır. Araştırmaya katılan kişiler Sosyodemografik Bilgi Formu, Çocukluk Çağı Olumsuz Yaşantılar Ölçeği, Somatizasyon Ölçeği, Duygu Düzenleme Güçlüğü Ölçeği -Kısa Form ve Zihinselleştirme Ölçeği’ne ait soruları çevrimiçi olarak yanıtlamışlardır. Çalışmanın ana hipotezini test etmek amacıyla SPSS Macro ile PROCESS Hayes aracı etki analizi uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre çocukluk çağı olumsuz yaşantıları ve somatizasyon arasındaki ilişkide duygu düzenleme güçlüğünün kısmi aracı etkisi varken (β=0.53, BootSE=0.10, t=9.84, p<0.05, CI [0.34, 0.75]) zihinselleştirmenin aracı etkisi bulunmamaktadır (β=0.01, BootSE=0.01, t=-1.25, p>0.05, CI [-0.01, 0.06]). Ayrıca, çocukluk çağı olumsuz yaşantılarının somatizasyon (β=0.37, t=7.69, p<.05) ve duygu düzenleme güçlüğünü pozitif yönde (β=0.36, t=7.48, p<.05) zihinselleştirmeyi ise negatif yönde yordadığı (β=-0.10, t=-1.99, p<.05) görülmüştür. Ek olarak, duygu düzenleme güçlüğü somatizasyonu pozitif yönde yordarken (β=0.55, t=12.74, p<.05) zihinselleştirme somatizasyonu negatif yönde anlamlı şekilde yordamaktadır (β=-.099, t=0.024, p<.05). Çalışmamız çocukluk çağı olumsuz yaşantıları ve somatizasyon arasındaki ilişkide duygu düzenleme güçlüğünün kısmi aracı etkisi olduğunu göstermektedir. Bu bulguların ilgili uzmanlarca somatik semptomlar bildiren hastaların tedavi planlarında göz önünde bulundurulması önerilmektedir. Araştırmanın sonuçları geçmiş çalışmalar doğrultusunda tartışılmıştır.
Publication
Klinik altı otistik özellikler ve psikotik deneyimler ile zihin kuramı arasındaki ilişkide yürütücü işlevlerin rolünün incelenmesi
(Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-07-01) Erer, Simge Ece; Yıldırım, Elif; Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı; Işık University, School of Graduate Studies, Master’s Program in Clinical Psychology
Sosyal bilişin temel unsurlarından biri olan zihin kuramı, bireylerin diğer insanların duygularını, düşüncelerini ve amaçlarını içeren zihinsel süreçlerini anlama yeteneğini ifade etmektedir. Bu yetenek, bireylerin günlük yaşamda diğer insanlarla sağlıklı ve etkili sosyal ilişkiler kurabilmeleri açısından oldukça önemlidir. Klinik altı otistik özelliklerin ve psikotik deneyimlerin zihin kuramını nasıl etkilediği hakkında çelişkili sonuçlar bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, klinik altı otistik özellikler ve psikotik deneyimler ile zihin kuramı arasındaki ilişkide yürütücü işlevler ve bilişsel esnekliğin rolünün incelenmesidir. Çalışmaya 18-45 yaş arasında 125 (66 kadın, 59 erkek) katılmıştır. Toplumda Psişik Yaşantıları Değerlendirme Ölçeği (TPYÖ), Otizm Spektrum Anketi (OSA), Sosyal Biliş Film Testi (SBFT), WMS-R Sayı Menzili Alt Testi, Sözel Akıcılık Testi, İz Sürme Testi ve Stroop Testi Çapa Formu ve Bilişsel Esneklik Envanteri ölçüm araçları kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, yaş ve eğitim durumu ile zihin kuramı arasında anlamlı bir ilişki vardır. Yetişkinlerde klinik altı otistik özellikler azalmış zihin kuramını yordamaktadır. Otizm Spektrum Bozukluğuna özgü sosyal bilişsel işlevlerdeki belirli bozulmaların bu ilişkiyi açıkladığı düşünülmektedir. Klinik altı psikotik deneyimlerin aşırı zihinselleştirmeyi yordamadığı saptanmıştır. Klinik altı otistik özellikler ile azalmış zihinselleştirme arasındaki ilişkide psikotik deneyimlerin düzenleyici etkisi üzerinde yürütücü işlevlerin ve bilişsel esnekliğin düzenleyici etkisi bulunmamaktadır. Bu bulgular, klinik altı özelliklerin altında yatan bilişsel mekanizmaların ve bu özelliklerin sosyal biliş üzerindeki etkilerinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamaktadır.
Publication
Genç yetişkinlerde psikolojik sağlamlık ve görünümle ilgili sosyal medya bilinci arasındaki ilişkide duygu düzenleme becerilerinin aracı rolü
(Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-30) Olgun, Özge; Yılmaz Kafalı, Helin; Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı; Işık University, School of Graduate Studies, Master’s Program in Clinical Psychology
Bu araştırmanın amacı, genç yetişkinlerde görünümle ilişkili sosyal medya bilinci ile psikolojik sağlamlık arasındaki ilişkide duygu düzenleme becerilerinin aracı rolünü incelemektir. Sosyal medya bilinci, bireylerin toplumsal normlar ve güzellik standartları gibi unsurların farkındalığını ve bu temsillerin sosyal medyada nasıl algılandığını kapsamaktadır. Psikolojik sağlamlık ise bireylerin stresli yaşam olaylarıyla başa çıkma ve olumsuz deneyimlere karşı direnç geliştirme kapasitesidir. Regresyon analizleri sonucunda, duygu düzenleme becerilerinin görünümle ilişkili sosyal medya bilincini anlamlı ve pozitif yönde yordadığı görülmüştür (β = -0.276, p < .001). Psikolojik sağlamlık ise doğrudan anlamlı bir etki göstermemiştir (β = -0.098, p = .068). Duygu düzenleme becerileri modele eklendiğinde, psikolojik sağlamlığın etkisi anlamlılığını kaybetmiş (β = 0.057, p = .343), buna karşın duygu düzenleme becerilerinin etkisi devam etmiştir (β = -0.305, p < .001). Modelin toplam açıklayıcılığı %7.9 olup istatistiksel olarak anlamlıdır. Bulgular, psikolojik sağlamlığın sosyal medya bilinci üzerindeki etkisinin duygu düzenleme becerileri aracılığıyla dolaylı olarak gerçekleştiğini göstermektedir. Bireylerin duygu düzenleme becerileri arttıkça sosyal medyada maruz kaldıkları imaj baskısı azalmakta ve bu durumun psikolojik etkisi azalmaktadır. Duygu düzenleme becerileri kişileri koruyucu rol üstlenmektedir. Bu sonuçlar, teknolojik dünyada duygularını etkili bir şekilde düzenleyebilen bireylerin sosyal medyadaki görünüm baskısından daha az etkilendiğini ve psikolojik dayanıklılıklarının bu yolla güçlenebileceğini ortaya koymaktadır.
Publication
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı olan 11-17 yaş arası ergenlerin DEHB belirti şiddeti ile ebeveyn ve arkadaş bağlanmaları arasındaki ilişkiye sosyal bilişin aracılık etkisinin araştırılması
(Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-30) Şişman, Zeynep; Yılmaz Kafalı, Helin; Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı; Işık University, School of Graduate Studies, Master’s Program in Clinical Psychology
Bu araştırma, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanısı alan 11-17 yaş arasındaki ergenlerin ebeveynleri ve arkadaşlarına bağlanmaları ile sosyal bilişleri arasındaki ilişkinin incelenmesini amaçlamıştır. Araştırmanın örneklemi 11-17 yaş aralığında ortalama yaşı 13.08±.501 olan 114’ü erkek 86’sı kız olan toplam 200 ergen katılımcıdan oluşmaktadır. Dehb grubunda 100 katılımcının 56’sı erkek 44’ü kız iken kontrol grubunda 100 katılımcının 58’i erkek 42’si kız katılımcıdır. DEHB grubunun yaş ortalaması 14.06±.496 iken kontrol grubunun 13.08±.348 olarak bulunmuştur. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastenesi’nde Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Bölümü’nden veriler toplanmıştır. 100 kişiden kalan son 30 kişi zoom online aracılığıyla hediye çeki verilerek tamamlanmıştır. Kontrol grubu Lüleburgaz İlçesi’ndeki ile 11-17 yaş aralığındaki Ergenlerden yüz yüze toplanmıştır. Ebeveyn ve Arkadaşlara Bağlanma Envanteri Gözden geçirilmiş form (EABE-G), Çocuklar için Gözlerden Zihin Okuma Testi, Gaf (Faux Pas) Tanıma Testi Çocuk Formunu araştırmacı öncülülüğünde katılımcılar tarafından yanıtlanmıştır. Katılımcıların ebeveynlerine Bilgilendirilmiş Onam Formu ve Sosyodemografik Bilgi Formu, Çocuk ve Ergenlerde Yıkıcı Davranım Bozuklukları İçin DSMIV’e Dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği-Turgay verilmiştir. Aynı zamanda, kontrol grubundaki ergenlerde psikopatoloji olmadığını teyit etmek amacıyla, araştırmacı tarafından Okul Çağı Çocukları İçin Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi Şimdi ve Yaşam boyu Şekli Türkçe Uyarlaması-ÇDŞG-ŞY uygulanmıştır. Araştırmanın hipotezlerini test etmek için Independent student t test, Hiyerarşik Regresyon, One-way Anova, Pearson Korelasyon analizi, Process Makro analizi kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, DEHB grubunun aynı zamanda sosyal bilişlerinde tanı almayanlara göre daha kötü performans sergiledikleri bulunmuştur. DEHB şiddeti ile akran ve ebeveyn güvenli bağlanma skorları arasındaki ilişkinin incelendiği korelasyon analizi bulgularına göre, DEHB şiddeti ile akran (r=-0.307) ve ebeveyn (r=-0.528) ile güvenli bağlanmaları arasında orta düzeyde negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.01). Ayrıca, DEHB şiddetinin akran bağlanma üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve negatif bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir (β = -0.1159, p < .001). GZOT’un DEHB şiddeti ile akran bağlanması arasında indirekt aracılık etkisi bulunmamasına rağmen (β =-0.0167, p = 0.46), Gaf tanımanın istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde bu ilişkiye aracılık ettiği bulunmuştur (β = -0.0992, p = 0.015). Araştırmada; 11-17 yaş arası DEHB tanısı almış ergenlerin ebeveyn ve akranlarına bağlanmaları ve sosyal bilişlerinin tanı almayanlara göre daha düşük düzeyde olduğu bulunmuş ve DEHB şiddetinin ebeveyn ve akrana güvenli bağlanması arasındaki ilişkisine Gaf testinin pozitif yönde aracılık ettiği bulunmuştur. Bulgularımız DEHB tanısı alan ergenler için ebeveyn ve akran desteğinin önemini vurgularken, aynı zamanda sosyal biliş ve bağlanma temelli müdahale programlarının oluşturulmasının ergenlerin yaşamında olumlu yönde etki oluşturabileceği söylenebilir.
Publication
4-6 yaş aralığında çocuğu olan annelerin kabul ve red tutumu ile çocukların sosyal kaygısı arasındaki ilişkide çocuğun duygu düzenleme becerilerinin aracı rolü
(Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-30) Berber, Beyzanur; Erdoğdu, Emel; Işık Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı; Işık University, School of Graduate Studies, Master’s Program in Clinical Psychology
Araştırma kapsamında annelerin çocuklarına yönelik kabul ve red davranış eğilimleriyle annelerin algıladığı çocukların sosyal anksiyete düzeyleri aralarındaki etkileşimde annelerin algıladığı çocuğun duygu düzenleme becerilerinin aracı rolü değerlendirilmiştir. Araştırma 4-6 yaş aralığında en az bir çocuğa sahip 403 anne ile yürütülmüştür. Katılımcıların sosyodemografik özelliklerinin ölçeklerde göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir Annelerin çocuğuna yönelik ret düzeyini incelemek amacıyla Ebeveyn Kabul Ret Ölçeği (Anne Formu), çocukların sosyal kaygı seviyelerini ölçmek için Yeniden Düzenlenen Okul Öncesi Kaygı Ölçeği, çocukların duygu düzenleme becerilerini ölçmek üzere Duygu Düzenleme Becerileri Ölçeği kullanılmıştır. Spearman korelasyon katsayıları incelendiğinde annenin çocuğuna yönelik toplam ret tutumu ile çocuğun sosyal kaygı düzeyi arasında orta düzeyde pozitif, annenin çocuğuna yönelik toplam ret tutumu ile çocuğun pozitif duygu düzenleme becerisi arasında orta düzeyde negatif yönde ve annenin ret tutumu ile çocuğun negatif duygu düzenleme becerisi arasında ise orta düzeyde pozitif yönlü bir ilişki gözlemlenmiştir. Bununla beraber çocukların sosyal kaygı düzeyleri ile pozitif duygu düzenleme becerileri arasında negatif yönlü bir ilişki saptanmıştır ancak çocukların sosyal kaygı düzeyi ile çocukların negatif duygu düzenleme becerileri arasında pozitif yönde bir ilişki tespit edilmiştir. SPSS programında Process Makro eklentisi ile yapılan aracılık analizinde annenin çocuğuna karşı gösterdiği ret tutumu ile çocuğun sosyal kaygı düzeyi arasındaki ilişkide çocuğun pozitif ve negatif duygu düzenleme becerilerinin kısmi aracı rol oynadığını tespit edilmiştir.